Bu bölümdeki metni inceleyerek zenginlik; sahip oldukların ile değil, kendinden ne kadar verebildiğinle ilgilidir sözü ne demek konusunda düşüncelerinizi açıklayacağınız kompozisyon için kısaca fikir edinebilirsiniz.
İnsanlar genel olarak şu an sahip olduğu maddi varlıkları, elde ettiği maddi kazancı zenginlik olarak görür. Ancak burada dikkat edilmesi gereken bir nokta var. Asıl zenginlik sahip olduğumuz ona ihtiyacı olan kişilere verme miktarıyla ölçülür. Yani cömert biri olmak, elindekini başkasıyla paylaşmak, bizde olanı muhtaç olana verme miktarı gibi durumlar asıl zenginliği ifade eder.
Çok şeyimiz olduğu halde, bunlara ihtiyaç sahiplerine vermediğimizde dünyanın en zengin kişisi olsak ne yazar. Böyle sahip olduğunu paylaşmayana zengin denemez. Maddi geliri yüksek olan insanlar bu parasını, yoksullarla vermedikçe sizce zengin sayılır mı? Önemli olan kalbimizin, günlümüzün z engin olması ve paylaşımcı bir ruha sahip olmaktır.
Bir tarafta varlıklı bir aile, diğer tarafta fakirlik yaşayan, kuru soğana muhtaç bir aile düşünelim. Birisinin bir eli yağda, diğeri balda, yediği önünde yemediği arkasında bir hayatı vardır. Diğeri ise sadece ekmek, kuru sona pilavla sofraya oturacak kadar yoksulluk yaşıyor. Varlıklı olan insanlar bu yoksulların halini düşünüp de sahip olduklarından onlara vermeyince bu zenginliğin hiçbir şey ifade etmez. Dolayısıyla gerçek zenginliğin eli açık, cömert olmakta ve ne kadar verdiğimizde saklı olduğunu söyleyebiliriz.
Sonuç olarak sahip olduğumuz şeyler bizi zengin bir insan yapmaz. İnsan elindekini ihtiyaç sahiplerine ne kadar verebiliyor buna bakmalıyız. Sahip olduğumuz paradır, yiyecektir, günlük hayatta kullanılan bir ev eşyasıdır, giysidir bunların ne kadarını ona gerçekten ihtiyaç duyanlara verebiliyoruz? Bunları hiç düşündük mü? Kimseye bir şeyini vermeyen çıkıp da ben zenginim diye ortalıkta dolaşmasın. Dolayısıyla zenginliğin göstergesi miktar olarak elimizdekilerin ne kadarını verebildiğimizle ilgilidir.
Etiketler:
Kompozisyonlar