Belki kötülükleri tamamen bitiremeyiz ama iyilikleri çoğaltabiliriz sözünden hareketle iyiliklerin nasıl çoğaltılabileceğine günlük hayattan örnekler veriniz.

Bu bölümdeki metni inceleyerek şu konuda örnek alabilirsiniz: Sezai Karakoç’un “Belki kötülükleri tamamen bitiremeyiz ama iyilikleri çoğaltabiliriz.” sözünden hareketle iyiliklerin nasıl çoğaltılabileceğine günlük hayattan örnekler veriniz.

Dünyada iyilikle kötülük hep bir arada bulunur. Kötülükler hiçbir zaman olmasın isteriz ama tam anlamıyla kötülüğü bitirmek söz konusu değildir. O zaman yapılacak en güzle şey, iyilikleri çoğaltmaktır. Bunun için de günlük hayata baktığımızda aslında iyilik yapılacak o kadar çok şey görürüz ki, bunu fark etmek önemlidir.

Mesela kantinde sıraya girdiğimizde bazı arkadaşlarımızın harçlığının çok az olduğunu, bazılarının hiçbir şey alacak parası bile olmadığını görürüz. Onlara kendi cebimizden ödeyerek bir poğaça alabiliriz. Bu öğrenciler arasında yapılabilecek çok küçük ama anlamı büyük bir iyilik olabilir. Yine maddi yetersizlikten okul kıyafeti alamayan bir sürü öğrenci arkadaşımız olabiliyor. Onlara adına yardım yapabiliriz. Günlük hayatın içinde evine ekmek götüremeyen onlarca insan için bir katkıda bulunabiliriz. Yaşlı bir kişiye eşyalarını taşıma konusunda iyilik yapabilir, onun hayır duasını alabiliriz. Gözü göremeyen birin karşıdan karşıya geçmesine eşlik edebiliriz. Yemeklerimizden bir tabak da komşulara ikram edebiliriz. Doğayı yeşillendirmek adına fidan dikebiliriz. Sokak hayvanlarını düşünerek onlar için kapının önüne bir tas çorba, ekmek, su gibi besinler koyabiliriz. Bütün bunların hepsi aslında günlük hayatta yapılabilecek pek çok iyilik olduğunu gösteriyor. Bu anlamda aile büyüklerimizin bize çocuklara örnek olması, okullarda iyilik yapma adına projeler yürütülmesi iyiliğin çoğaltılmasına büyük katkı sağlayacaktır diye düşünüyorum.

Sonuç olarak önemli olan iyiliğe yönelmek, iyilik yapmayı istemektir. Kötülükler zaten bitmeyecektir ama biz iyilik yapmaya hevesli olduğumuzda, belki çevremizdeki kişiler de bizi örnek alacak ve toplumda insandan insana bulaşan bir iyilik dalgası cereyan edecektir. İyilikteki bu yaygınlaşma öğrencilerden itibaren küçük büyük herkese yayılırsa işte o zaman toplumsal anlamda iyiliğin çoğaldığını görürüz.