Bu bölümde bir kişiye aşırı sevgiden dolayı çok koruyucu yaklaşmak anlamına gelen üstüne düşmek deyimi ile ilgili hikaye örneğini inceleyip araştırmanız için ilham alabilirsiniz.
Halil ve Gülizar isimli evli bir çift vardı. Bu çiftin dört çocuğu oldu. Hepsi de kız olmuştu. Erkek çocukları olmuyor diye üzülüyorlardı. Bu konuda doktora bile gitmişlerdi.
İlerleyen süreçte yeni bir çocukları oldu. Bu kez erkek evlat dünyaya gelmişti. Halil Bey ve Gülizar Hanım çok sevinmişti. Oğullarının adını Murat koydular. Murat dilek demekti. Onların da tek dileği bir erkek evlat sahibi olmaktı. Sonunda bu dileklerine kavuştular. Yıllar sonra evin tek oğlu olunca Murat ailesinin gözbebeği oldu.
Anne ve babası onun bir dediğini iki etmedi, ne istediyse onu aldılar. Elini sıcak sudan soğuk suya sokmadılar. Ona gereğinden fazla sevgi gösterdiler ve koruyucu davrandılar. Konu komşu bir çocuğun üstüne bu kadar düşülmez dese de ailesi bu söylenenlere pek aldırış etmiyordu.
Murat, anne ve babasının üstüne çok düşmesiyle hiç sıkıntı çekmeden büyüdü. Yani kendi ayakları üstünde durmayı öğrenemedi. İnsan normalde bazı zorluklarla yüzleşince, ayağı tökezleyince gerçek hayatı öğreniyor, sıkıntılarla mücadele edebilecek duruma geliyor ama bunlar Murat için geçerli değildi.
Aylar yılları kovaladı. Murat büyüdü ve askerlik çağı geldi. Askerlik yapmak da siz de bilirsiniz de zorlu bir süreci ifade ediyor. Ana baba ocağından ayrılmak çok zordu. Murat daha önce gurbete hiç çıkmadığı için bu ayrılık ona çok zor geldi. Askerde her istediğini yapan anne ve babası yoktu. Orada herkes çok sert davranıyordu. Murat bu alışık olmadığı hayata uyum sağlamakta çok zorlandı. Askerdekiler sen evin tek oğluymuşsun, burası asker ocağı, asker ocağı ana ocağına benzemez diyordu. Murat zaman içinde bu yeni ortamda çok şey öğrendi. Bir gün yatarken uyumadan önce keşke ailem bana bu kadar koruyucu davranmasaydı, küçük yaşta hayatı öğrenseydim diye düşündü. Sonra da kendi kendine aman boş ver, kim olsa evin tek oğlunun üstüne düşerdi, onlara da hak vermek lazım, dedi.
Koskocaman altı ay geçti. Murat askerliği bitirip sılasına döndü, ailesine kavuştu. Ancak askerlik ona çok şey öğretti. Ailesi ona kavuşmanın mutluluğunu yaşadı. Murat artık kocaman, aklı başında, kendini idare edebilen bir adam olmuştu. Ailesi onu kısa zamanda evlendirdi. Güzel bir düğün yaptılar. Artık Murat bir aile reisi olmuştu. Şimdi çalışıyor ve evini geçiriyordu. Böylece güzel bir hayat yaşadılar.