Trafikte hoşgörülü olmak ifadesinden ne anlıyorsunuz?

Bu bölümdeki yazıyı inceleyince trafikte hoşgörülü olmak ifadesinden ne anlıyorsunuz sorusunu açıklayacak seviyeye ulaşacaksınız.

Hepimiz birer sürücü olarak trafiğin sorunsuz olmasını isteriz. Ancak bazen trafikte yoğunluk yaşandığı zamanlar oluyor. Yahut da kırmızı ışıkta beklerken arkamızda bir sürü araba birikiyor. Yine araç kullanırken bazı sürücüler bizi solluyor, arkamızdan kornaya basanlar acele edenler oluyor. Bu gibi durumlarda insanlar bazen tartışma yaşayabiliyor. Hatta bu tartışma sopalı kavgaya bile dönebiliyor. Böyle zamanlarda en çok ihtiyacımız olan birbirimize karşı hoşgörülü olmak ve anlayış göstermektir.

Trafikte herkes yolunuzun açık olmasını, kırmızı ışığa yakalanmadan gitmek istediği yere bir önce ulaşmayı ister. Kimisinin acelesi vardır, işe yetişmek için sollama falan yapmaya kalkışır. Ancak günümüzde herkesin altında iyi veya kötü bir araç vardır. Bu durumda trafikte anlaşmazlıklar, kazalar, gürültüler de giderek artmış vaziyettedir. Hepimiz de sabah işimiz giderken, akşam eve dönerken trafiğin sorunsuz olmasını isteriz ancak bazen kendimizi büyük kalabalığın arasında buluruz. Buraya kadar verdiğim örneklerle anlatmaya çalıştığım herkesin acelesi var, herkes işe, eve, başka bir yere aracıyla gidiyor lakin kavga etmeye, sözlü tartışmaya, kabalık etmeye hiç gerek yoktur. Hepimiz de bu konuda hoşgörülü olmak gerektiğini düşünmeliyiz. Yani önümüzdeki araba yavaş gidiyor diye ona korna çalmanın, sürücü acemi diye laf etmenin, bağırıp çağırmanın bir anlamı yoktur.

Ne olursa olsun trafikte araç kullandığımız anlarda hoşgörülü olmayı önemsemeliyiz. Trafikte hoşgörülü olmak ifadesinden sakin bir sürücü olmayı, kimseye kızıp da el hareketi falan yapmamayı, sinirlenip camı açıp millete bağırmamayı, son sese basıp abartarak korna çalmamayı anlıyorum. Herkes böyle hoşgörülü olursa trafikte kaza, tartışma, kavga, gürültü yaşanmaz diye düşünüyorum.