Bu bölümü inceleyip bitirdiğinizde dost acı söyler atasözü ile ilgili kompozisyon yazacak kadar fikir edinmiş olacaksınız.
Çok iyi bildiğimiz, yakından tanıdığımız, birlikte çok zaman geçirdiğimiz dostlarımız samimiyetinden dolayı kusurlarımızı açıkça yüzümüze söyler. Bizler onların böyle her şeyi açık açık söylediğini görünce şaşıp kalırız. Yani aslında bu sözler zorumuza gider. Kaldıramayacağımız kadar acı gelir. Oysa burada kendimizi düzeltmemiz istenmiştir.
Başkalarının içinde yanlış yapmayalım diye dostumuz her eksiğimizi, gördüğü her yanlışımızı dile getirir. Bunu yaparken toplum içinde aynı yanlışı sürdürüp de rezil olmamızı istemez. Çünkü kaba bir davranışımız, ayıplanacak bir hareketimiz toplumda hoş karşılanmaz. Biz de bu kötü duruma düşmeyelim diye dostumuz acı sözleriyle aslında bize iyilik etmiş olur. Hatamızı fark edelim, yanlışımızı düzeltelim, toplumun hoşuna gidecek şekilde düzgün davranalım diye bu acı sözleri, söyler. O andan itibaren dostumuza karşı hiçbir şekilde surat asmamalıyız. O bizim halimizden anlayandır. Nazı bize geçtiği için, bizi ayıplamaz, kınamaz. Ancak başkalarının yanında yapacağımız yanlış bir hareket ayıplanmamıza neden olacaktır. Belki istenmeyen bir davranışımız olur da, başkaları sen hiç mi terbiye görmedin, hiç aklın yok, insanların içinde böyle davranılır mı gibi ağır laflar edebilir. İşte dostun önceden bizim eksiklerimizi görüp dile getirmesi başkalarının bu can sıkıcı laflarını duymamamız içindir. Çünkü dostlarımız bizi anlayış ve hoşgörüyle karşılarken toplumdaki diğer insanlar aynı anlayışı göstermeyecektir. Hemen bize karşı tavır alıp, bizi ötekileştireceklerdir.
Sonuç olarak dostun acı sözleri bizim toplumda ayıplanmamamız için alınan bir önlemdir diyebiliriz. Şunu unutmamalıyız ki dostluk birbirimizi tamamlamak için vardır. Eksiklerimizi daha iyi görüp birbirimize ifade ederken yaşantımızı düzene sokmayı, hatalarımızdan arınmayı, kendimizi düzeltmeyi ve eksikliklerimizi tamamlamayı öğrenmiş oluruz.