Bu bölümü tamamladığınızda tok açın halinden anlamaz atasözü ile ilgili kompozisyon yazacak kadar fikir edinmiş olacaksınız.
Varlıklı olanların hayatı oldukça kolaydır. Yoksul olanlar için aynı şeyi söylemek mümkün değildir. Çünkü yoksul olan büyük bir geçim sıkıntısıyla karşı karşıyadır. İhtiyaç olan şeyleri alamaz. Buna balı olarak genellikle sıkıntı çeker. İşte varlıklı olan yoksulların çektiği bu geçim sıkıntısını pek bilmez. Tok diye nitelenen birinin kafası rahattır. Aklında aç kalma gibi bir endişe yoktur. Ona göre hava hoştur desek yeridir. Yani başkası aç mı, kaç gündür midesine yiyecek girmiyor gibi durumlar tokun pek de umurunda olmaz.
Tokun açı anlayabilmesi için şöyle esaslı bir şekilde günlerce aç kalmazı lazımdır. Zor bir durum yaşayan birini ancak onu yaşayan anlar. Bundan dolayı tok diye nitelenen maddi durumu çok iyi olan, varlıklı insanlar aç kalmadığı müddetçe açların neler çektiğini anlaması mümkün değildir. Oruç bu yüzden bana göre çok anlamlı bir ibadettir. Herkes oruç tutarak saatlerce aç kalıyor. Açlığın ne kadar zorlu bir şey olduğunu anlıyor insanlar. İşte o zaman açın hali daha iyi anlaşılıyor. Dolayısıyla insan başına gelmeden, o güçlüğü yaşamadan başkalarını pek de göz önüne almaz. Ancak kendi de aynı sıkıntı ile karşılaştığında olayın iç yüzünü görebilir. Denmek ki çekilen bir sıkıntını anlamak için onu bizzat yaşamak gerekir. Yokluk görmeyen birinin yoksulların halinden anlamasını bekleyemeyiz.
Sonuç olarak tok olmak yediği önünde yemediği arkasında olmak demektir. Bu durumda olan insan da açları düşünmez. Onların neler çektiğini hakiki olarak bilemez. Birkaç saat aç kalmaları gerek ki o zaman açlığın ne kadar zorlu bir şey olduğunu fark edebilsinler. Hayatında hiç açlık yaşamamış birinden açın halini anlamasını beklemek çok manasızdır. Anlayacağınız zor ve sıkıntılı durumlar insanların başına geldiğinde ancak onu yaşayanların neler çektiğini anlayabilirler.