Bu bölümü bitirdiğinizde damdan düşenin halinden damdan düşen anlar ile ilgili kompozisyon yazacak düzeye ulaşacaksınız.
Bu hayatta hepimizin başına hiç beklemediğimiz çok büyük kötü durumlar gelebilir. Büyük afetler, felaketler, sarsıntılar, ölümlü veya yaralanmalı kazalar gibi pek çok kötü olayı bunlara örnek verebiliriz. Burada o acıyı en iyi yaşayanlar bilir. Onlara anlamak için aynı acıyla karşılaşmak gerekir. Büyük bir deprem yaşamış birinin hissettiği korkuyu, travmayı ancak aynı büyüklükte deprem yaşayan bir başkası anlar.
Mesela enkaz altında, tonlarca beton yığınının altında hayata tutunmaya direnen insanların o karanlık, soğuk ve yaşam şartları olmayan ortamda neler hissedebileceğini uzaktan tahmin bile edemeyiz. Biz izlediğimiz görüntülere bakıp içimiz acısa da o yıkımı yaşayan kişiyi tam olarak anlamak mümkün değildir. Demek ki acı verici, büyük yıkım yaşayan kişilerin çektiği sıkıntıları sadece aynı durum başına gelen insanlar daha iyi anlıyor.
Bizler geriden onlara acınızı paylaşıyoruz, seni anlıyorum, üzüntünüz çok büyük desek de gerçek anlamda onların hissettiği acıyı, çektiği sıkıntıyı anlayamayız. Bunu sadece yaşayan bilir. Hani bir şey olduğunda anlatılmaz yalanır derler. İşte damdan düşmek de sözlü olarak anlıyorum demek değildir. O kişilerin neler çektiğini en iyi anlayan damdan düşme durumunu yaşayanlardır.
Sonuç itibariyle bazı yaşantılar insanın yüreğini sızlatır. Onlara dünyada iken cehennemi yaşatır. Bu büyük acıyla baş etmek ise hiç de kolay değildir. Bu yüzden kimin başına nasıl bir felaket gelirse gelsin insan olarak en azından onların acısını dindirmek için küçük de olsa bir katkı sağlamalıyız. Bu her türlü yardım ve iyilik olabilir. Onları incitmeden, küçük düşürmeden yapılırsa çok daha faydalı olacaktır.