Bu yazıyı incelediğiniz zaman dilin kemiği yoktur ile ilgili kompozisyon yazabilir veya örnek alabilirsiniz.
Dil, insanların onu kullanma becerisine göre esneklik gösterir. Ondan her söz çıkabilir. Yani dil her tarafa döndüğü için asılsız şeyler söylemede de maharetlidir. Bir insan önce bazı söyler söylüyor, sonra "Aa, ben böyle mi demişim!" deyip tam tersi söylediklerini inkar edebilir. Bu dilin kemiği olmadığını gösterir.
Dil önce söylediğini değiştirip insanları yanıltma özelliğine sahiptir. Onu nasıl kullanmak isterseniz öyle kullanırsınız. Bu durum biraz da insanın yapısıyla alakalıdır. Yalan söylemede, ağzı laf yapmada usta olan biri kıvırma anlamında her şeyi yapabilir. Dilini o kadar etkili kullanır ki karşısındakiler buna ister istemez aldanır. Mesela dil şu an ne diyorsa üzerinden bir zaman geçtikten sonra söylediklerini yalanlayabilir. Bu demektir ki dil kemiği olmadığından ondan her türlü dalavere beklenir. Hayatta ağzı iyi laf yapan insanlar genellikle çıkarları için dilin bu yönünü çok iyi kullanabiliyor. Yeri geliyor karşısındaki insanın gönlünü, ruhunu okşayan sözler söylüyorlar, yeri geliyor onlara verip veriştiriyorlar. Bir konuda bir şeyler söyleyen insanların bu sözlerini bizzat duyuyorsunuz, daha sonra bir şey oluyor ve ben böyle demedim deyip işin için sıyrılmaya çalışıyorlar. Dolayısıyla dil evet, bir konuşma organımız ama onu kullanırken takındığımız tutum bizim insanlığımızla da alakalıdır.
Sonuç itibariyle dilin esnek olması, yani ondan güzel sözler çıkabileceği gibi kötü, yaralayıcı, inkar edici sözler de çıkabilir. Bu yüzden dilin sağ sollu belli olmuyor. Dilin sabit bir özelliği olmaması nedeniyle bir önceki söylediklerini, daha sonra yok sayan, kabul etmeyen insanlar görünce dilin kemiği yoktur diyoruz.