Bu yazımızda dibi görünmeyen tastan su içme atasözü anlamı ile ilgili kompozisyon hakkında kısaca söz edeceğiz.
İçinde ne olduğunu tam olarak görmediğimiz, bilmediğimiz, nasıl sonuçlanacağını anlayamadığımız işlere girişmemek gerekir. Bir işe başlamak için onun hakkında bütün detayları bilmeliyiz. Hakkında her türlü ayrıntıyı bildiğimiz işler bize güven verir. Mesela tasın dibini görüyorsak onda bulunan su berraktır, bize zararı dokunmaz şeklinde bir anlam çıkarırız. Fakat su bulanıksa tasın dibi görünmüyorsa kim bilir o tasın içinde ne vardır. Dolayısıyla o suyu içemeyiz. Yani bir tereddüt yaşarız.
Başlamak istediğimiz işlerle ilgili genel bir gözlem ve araştırma yapmak lazımdır. Onunla ilgili çevredeki insanlardan, tanıyıp güvendiğimiz kişilerden bilgi almalıyız. Bütün yönleriyle iyi bir analiz yapmalıyız. İşte o zaman kafamızdaki soru işaretleri gider. Kendimizi daha güvende hisseder, o işten bize bir zarar gelmeyeceğinden emin oluruz. Ondan sonra girişimde bulunuruz.
Hayatta her şeyin bir net tarafı bir de bulanık tarafı vardır. Biz net olanla ilgilenmeliyiz. Bulanık olan şeyler kafa karıştırır. İçimize endişe verir. Bir şeyi tam anlamıyla bilmiyorsak endişeye kapılırız. Sonucundan emin olamayız. Bu durumda işe başlasak bile acaba sonrası nasıl olacak gibi bir telaştan kurtulamayız.
Sonuç olarak girmek isteğimiz işler olabilir. Onlarla ilgili gerekli detayları öğrenmekle işe başlamalıyız. Yakınlarımızdan, o konu hakkında bilgisine güvendiğimiz kişilerden fikir almalıyız. Aklımızı karıştıran, bütün soruları açıklığa kavuşturmalıyız ki önümüzü daha net görebilelim. Böylece o işe başlayıp başlamamak gerektiğine daha kolay karar verebiliriz.