Gemileri yakmak deyiminin anlamı ile ilgili bir kompozisyon yazısı için bahsettik.
İnsan bazen öyle bir noktaya gelir ki artık geri dönüşü olmayan kararlar verir. Ondan sonra eyleme geçer. Bu yaptıkları geri dönüşü mümkün olmayan davranışlar demektir. İşte böyle davranışlar için gemileri yakmak deyimini kullanırız.
Yaşadığımız olaylar belli bir yerden sonra dayanılmaz olunca keskin değişikliklere gideriz. Buna radikal kararlar da denebilir. Bir yere kadar sabrettiğiniz için artık her damla bardağı taşıracak bir hamle demektir. Burama kadar geldi deriz ya, öyle bir anda vazgeçemeyeceğimiz şeyler yaparız. Bazı davranışlar için geri dönmenin imkanı varken gözü karartıp da yapılan şeyler için böyle bir dönüş söz konusu değildir. Örneğin uzun yıllardır yaşadığınız bir yeri terk edip başka bir şehre taşınmayı düşünüyorsunuz diyelim. Onca sene orada kalmışsınız. Bütün tanıdıklarınız orada yaşıyor.
İşiniz, eviniz hepsi orada olduğu halde, ben artık başka şehirde yaşayacağım, kendime yeni bir hayat kuracağım fikriye yola çıkarsanız gemileri yakmış olursunuz. Zira karşılaşacağınız bütün sorunları göze almış vaziyette oluyorsunuz. Önünüzde bir sürü sıkıntı olacak. Yeni bir iş bulma derdi, yeni ev tutma meselsi gibi çok zorlu koşullar sizi bekliyor olacak. Bir de yabancılık çekme durumu var. Yani insan bazen bir değişikliğe gitmek için daha önce yapmadığı ve herkesin şaşırıp kalacağı böyle geri dönüşü imkansız denecek şeyler yaparsa gemileri yakmak deyimine uygun bir örnek oluyor.
Kısacası ben artık gözü kararttım düşüncesiyle hareket edip de dönüş imkanı olmayan davranışlarda bulunduğumuzda gemileri yakmış ve her şeyi göze almış oluruz.