Bu yazımızda güvendiği dağlara kar yağmak ile ilgili kompozisyon hakkında kısaca bahsedeceğiz.
İnsanlarla olan ilişkilerimizde bazılarına güveniriz. Onlardan beklentimiz olur. Başımıza bir zorluk gelse, ya da yardım gerektiren bir durulma karşı karşıya kalsak onların işe el atacağını, bize destek vereceklerini koşulsuzca düşünürüz. Anca öyle bir zamanda beklentilerimiz boşa çıkar. İşte o zaman güvendiğimiz dağlara kar yağdı deriz.
Bir olumsuzlukla karşılaştığımızda samimi olduğumuz, can ciğer kimselerden bize yardım etmesini beklemek en doğal hakkımızdır değil mi? Daha önce kendisine güvendiğimiz insan bizi yolda bırakıp da destek olmazsa neye uğradığımızı bilemeyiz. Yahut bir işe koyulmuş olabiliriz. Bu işten çok sağlam karla çıkacağımızı düşünürüz. İlerleyen süreçte hiçbir şey yolunda gitmeyebilir. Hiçbir şey işe yaramaz. Hem yardım göremediğimiz, hem de bir işimizin olumlu sonuçlanmaması karşısında güvendiğimiz dağlara kar yağmış deyiminin ne anlama geldiğini bizzat kavramış oluruz. Böyle bir şey başa geldiğinde insan büyük yara alır. Çünkü bu durum çok üzücüdür.
Sonuç olarak güvendiğimiz kişilerden yardım alamayınca ortada kalmış gibi hissederiz. Bu durum biraz da hayal kırıklığına uğramak demektir. Hayat devam ettiği, insan da sosyal varlık olduğu için hep etrafımızda sırtımızı dayayacak birileri olsun isteriz. Bunlar bir insan için normla ve olması gereken şeylerdir. Fakat her umduğumuz da gerçekleşmiyor maalesef. Bazen yarı yolda bırakılıyoruz. Bu durulma karşısında elden bir şey gelmediği gibi çok da üzülüyoruz.