Bu yazımızda hoşgörü ile ilgili kompozisyon hakkında görüşlerimizi kısaca aktardık.
Adından anlaşılabileceği gibi hoşgörü, rahatsız edici veya hoşumuza gitmeyen bir şeyi hoş görmek, onu yadırgamamak demektir. Bazen etrafımızda sinir bozucu olan durumlar olabilir. Yahut birine, bir şeye karşı çok kızabiliriz. Bizim gibi değil diye bir kimseyi dışlayabiliriz. Fakat bütün bunlar anlaşmazlığa kapı aralamak demektir. Önemli olan insanlar arasında iyi bir anlaşma atmosferi oluşturmak için hoşgörülü olmaktır.
Hoşgörü yoksa orada huzursuzluk ortaya çıkar. Oysa hoşgörü sayesinde daha ılımlı bir ortam yakalarız. Doğru olan her zamanki gibi hoşgörülü olup ortamı yumuşatmaktır. Tabii ki her şey hoşumuza gidecek diye bir şey yoktur. Bir insanın davranışı, dünya görüşü, yaşam tarzı çok da aşina olmadığımız biçimde olabilir. Bu durum başta bizi rahatsız etse de biraz alttan alırsak kargaşaya mahal vermeyiz. Geçimsizliklerin temelinde hoşgörü anlayışından yoksun olmak vardır. Hoşgörü ile yaklaştığımız her şey daha iyi hale gelir. Bu sayede herkesle uyumlu ilişkiler geliştirebiliriz.
Dini, dili, ırkı, görüşü farklı diye kimseyi ayırmaya gerek yoktur. Herkes bizim gibi insandır. Dış görünüşüne veya düşünce tarzına bakıp kimseyi aşağılamak gerekmez. Bu yüzden her zaman hoşgörülü olmaya çalışmalıyız. Farklı olan bir şeye karşı gösterdiğimiz hoşgörü tamamen iyi niyetimizden kaynaklanır. Bu da daha yapıcı bir şekilde davranmayı sağlar.
Sonuç olarak kavga, gürültü istemiyorsak hoşgörüden yana olmalıyız. Hoşgörüyü hayat felsefemiz haline getirerek çevremizdeki kişilerle daha iyi anlaşmak bir insan için en doğru olandır. Başka türlü davrandığımızda tartışmalar da bitmez, kalpler de kırılır. Bunlar ise istenmeyen durumlardır.
Etiketler
Kompozisyonlar