Bu yazımızda çalışmayı sevmeyen, sürekli bilgisayar oyunları oynayan bir öğrencinin okulda yaşayabileceği sorunları anlatan bir hikâye yazacağız.
Halil, ders çalışmayı fazla sevmeyen bir öğrenciydi. Bir konu anlatılırken de genellikle ilgisiz kalıyordu. Ödevler kontrol edildiğinde onunkiler yarım yamalak olurdu. Bütün bular çalışmayı sevmemesinden kaynaklanıyordu.
Bilgisayar oyunları söz konusu olduğunda ise Halil çok ilgiliydi. Aklı fikri bir tek bilgisayar oyunlarındaydı. Sabahtan akşama kadar oynasa bıkmak nedir bilmezdi. Ders çalışmak ona işkence gibi, gelirdi. Annesi ödevlerini yapması için uyardığında tamam yapacağım deyip kendi odasına geçerdi. Fakat hemen bilgisayar başına oturur, kendini oyunlara kaptırırdı. Hatta bu nedenle evde tartışmalar eksik olmazdı. Halil daha çok bilgisayara ağırlık verince derslerinden geri kalmaya başladı. Öğretmeni onun bu durumunda rahatsızlığını veli toplantısında annesine iletti. Mutlaka bilgisayar kullanma noktasında bir sınırlama getirmesini tavsiye etti. Halil hem dersi boşluyor hem de düşük notlar alıyordu. Bu sorunlar kendini bilgisayara çok kaptırmasından ileri geliyordu.
Artık bu sorunun halli için annesiyle sınıf öğretmeni bir karara vardılar. Ders çalışma yoksa bilgisayar da kaldırılacaktı. Durum kendisine anlatılınca hiç de hoşuna gitmedi. Ancak o bilgisayarsız yapamayacağını bildiği için bu kararı kabul etmekten başka yapabileceği bir şey yoktu. O günden sonra Halil önce ödevleriyle ilgileniyor, konu tekrarı yapıyor, derslerine, sınavlarına daha bir istekli halde çalışıyordu. öğretmeni ondaki bu düzelmeden memnun oldu. Halli de bilgisayarı kontrollü kullanınca notlarının yükseldiğini görünce çalışmayı sevmeye başladı. Demek ki bu kararın alınması lazımmış.