Bu yazımızda bakarsan bağ bakmazsan dağ olur ile ilgili kompozisyon hakkında kısaca söz edeceğiz.
İnsan ihtiyaç duyduğu bir alanda gereken şeylere önem verirse, onların bakımını güzelce yaparsa o şeyler yararlanılır bir hale gelir. Başka bir deyişle kullanışlılığı artar. Mesela içinde kimsenin oturmadığı bahçeli bir ev düşünelim. Orada yaşayan olmayınca o evle kimse ilgilenmez. Bahçesini otlar kaplar. Her tarafından çürümeye başlar. Duvarları yavaş yavaş yıkılır. Orası tam anlamıyla bir harabeye döner. Oysa içinde insanlar oturduğu zaman evin bakımı, temizliği, bahçe işleri falan eksiksizce yapılır. Böylece yukarıda saydığım olumsuz durumlar ortaya çıkmaz. Ev de yaşamaya uygun bir her olur.
Açıkçası gündelik hayatta birçok eşya lazım oluyor. Onlara gereken önemi vermeliyiz. Bir nesne için de bu durum geçerlidir. Bakımı, tamiri yapılmayan, onarılmayan eşyalar kullanılmaz hale gelirken, iyice elden geçirilen eşyalar da işe yarar. Bir şey için kullanılacak duruma gelir. Dolayısıyla bakımsızlığın iyi bir şey olmadığını söyleyebiliriz. Çünkü elimizde bulunan bir şeyle yeteri kadar ilgilenmediğimizde ondan bize bir fayda gelmez. Bakımsız, ilgisiz kalan her şey bir gün kullanılamayacak duruma gelir. Önemli olan insanların o şeyle ilgilenmesi, gerekli bakımı ve temizliği yapmasıdır. Yoksa ortaya çok güzel bir sonuç çıkmaz.
Sonuç olarak bağ, bahçe, tarla veya işe yaramaz deyip de bir köşeye attığımız eşyalara bakımsızlık kalınca onlardan gereği gibi yararlanamayız. Onları kullanılacak hale getirmek bizim elimizdedir. Artık ne gerekiyorsa tamire ihtiyaç varsa tamir, ilgiyse ilgi, bakımsa bakım onları güzelce yaptığımız takdirde onlardan yararlanabilir, verim alabiliriz. Kısacası onlara bir insan elinin değmesi lazımdır.