Ailenizle beraber misafirinize yöresel yemekleri
tattırmak için yemeğe gittiğinizi düşününüz. Misafiriniz ile aranızda geçen
konuşmayı yabancı dillerden alınmış, dilimize henüz yerleşmemiş aşağıdaki
kelimelerin Türkçe karşılıklarını kullanarak yazınız.
Kelimelerin Türkçe karşılıkları: adisyon-hesap, ambiyans-ortam
havası, catering - ikram servisinde bulunmak, menü-yemek çeşitlerinin olduğu
liste, ordövr – yemek sonrası sunulan çerez veya meze
Ben: Buyurun sizi şöyle alalım. Manzarası güzle yerde oturmanızı
isterim.
Misafirim: Çok teşekkür ederim, nazikliğinizden ötürü.
Ben: Bizim burada önce sıcak bir çorba içilir. Bu yüzden
ilk olarak bulamaç çorbası içeceğiz. Ardından, içli köfte yiyeceğiz. Bunun
yanında mevsim salatamız meşhurudur. Salatasız olma değil mi? Ha, bir de taze
yayık ayranımız var ki tadı damağınızda kalacak eminim. En sonda da tatlı
ikramımız olacak. Tatlı olarak da sütlü Nuriye yiyeceğiz. Nasıl heyecanlı mısınız?
Misafirim: Valla şimdi bunları anlattığınız için sabırsızlıkla
yemekleri bekliyorum. Daha önce bu yörenin yemeklerini tatmamıştım. Bu ilk olacak
benim için. Siz de ballandıra ballandıra anlatınca tatmak için acele diyorum.
(Artık yemekler yenir, ikramlar yapılır ortamın havası
çok güzeldir. İkramlar hiçbir aksaklık olmadan yapılmıştır.)
Ben: Evet sizden bir değerlendirme almak istiyorum.
Yöresel yemeklerimiz hakkında ne düşündüğünüz merak ediyorum. Beğendiniz mi?
Misafirim: Bugün adeta parmaklarımı yedim. Yemeklerinizi
çok lezzetliydi. Hele içli köfteye bayıldım. Buraya tekrar gelmek isterim. Gittiğim
yerlerde yemeklerinizin lezzetini anlatmadan edemeyeceğim. Her şey çok güzeldi.
Ayrıca misafir ağırlamanız çok etkileyiciydi. Elinize sağlık. Çok memnun oldum.
Ben: Estağfurullah, ben de sizi hoşnut ettiğim için memnun
oldum. Geldiğiniz için ayağınıza sağlık.