"Paça ıslanmadan balık tutulmaz atasözü ile ilgili
kompozisyon" konusunu kısaca ele alacağız.
İnsanlar bir şey elde etmek istiyorsa, önce fedakârlıkta
bulunmalı ve emek sarf etmelidir. Bu, paça ıslanmadan balık tutulmaz atasözünün
anlamıdır. Yani amacımıza ulaşmak için bir çabamız olmalıdır. Mesela işe gerçek
anlamda bakalım. Balık tutmak için ırmağa, suya girmeliyiz. Bu durumda
paçalarımız ıslanacak. Yok, ben suya girmeyim, elbisem ıslanmasın diyorsan
balık tutamazsın. Yani balık tutabilmen için bazı zorluklara katlanacaksın. Hayatta olmasını istediğimiz şeyler için de mücadele etmeliyiz. Yoksa hiçbir isteğimiz, beklentimiz yerine gelmez.
Paça ıslanmadan balık tutulmaz atasözü, insanlar için
bazı dersler vermek isteyen bir sözdür. O da, emek harcamadan, zahmet çekmeden
nimetlere erişemeyeceğimizdir. Bunu böyle anlamalıyız. Hepimizin ulaşmak
istediği bir hedef var. Kimimiz okuyup mühendis olmayı, kimimiz doktor olmayı
kimimiz de başka bir mesleği hayal etmektedir. Hedefimize ulaştığımızda
başarıyı yakalamış olacağız. Ancak bu hedeflere ulaşmak için biraz zahmet
çekeceğiz. Bunun bilincinde olmalıyız.
Zorluklar, sıkıntılar ve engellerle karşılaşacağız, o
engelleri aşacağız ve sonunda başarıya ulaşacağız. Buradaki başarıya ulaşmak
balık tutmaktır. Zorluk ve zahmet çekmek de paçalarımın ıslanması demek oluyor.
Gerçek hayatta belli noktalara gelmek için uzun uğraşlar veriyoruz. Mesela iyi
bir meslek sahibi olmak için yıllarca okuyor, alın terimizle sınavlara
hazırlanıyor ve başarıyı yakalıyoruz. Gördüğünüz gibi hepimiz de hedeflerimize
ulaşmak babına birçok çaba gösteriyoruz. Alın teri olmadan hiçbir başarı kazanılmıyor.