İlkbaharın gelişi ile ilgili bir hikaye konusunu kısaca ele alacağız. Başlık olarak İlkbaharın Gelişiyle Gelen Mutluluk ifadesi olabilir.
İrem artık çok sevinçliydi. Son günlerde görülen baha yağışlar
ilkbaharın geldiğinin habercisiydi. İrem ve dedesi artık kırlara ineklerini
otlatmaya çıkacaklardı. Bir koş boyunca İrem hep bunu düşünüyor, yemyeşil otlar
arasında hayvanlarını otlatmanın hayalini kuruyordu. İlkbaharın gelişi onu mutlu etmeye yetiyordu. Çünkü o ilkbahar mevsiminin gelmesiyle adeta her şeyin yeniden canlandığını anlıyordu.
Güneşli bir gün dedesi, okuldan sonra İrem’i yanına
çağırarak:
-Bugün hava çok güzel artık inekleri dışarıya çıkaralım,
dedi.
Bu düşünce İrem’in çok hoşuna gitti. Sonunda aylardır
kurduğu hayali gerçek oluyordu. Hemen koşarak dedesinin boynuna sarıldı.
İrem ve dedesi hayvanları evlerinin arka tarafındaki
yemyeşil çayıra götürdü. Hayvanlar otlanırken İrem de doğayla iç içe olmanın
verdiği huzuru yaşıyordu. O anda doğanın yeniden canlanmasıyla ilgili kafasında
düşünceler oluştu. Bu sanki insanların dünyaya geldiği ilk anlar gibi bir
şeydi. Yani, İrem ilkbahar mevsimini insanın doğduğu ilk günlere
benzetti. Bu konuda dedesiyle bir süre konuştu.
Daha sonra çiçek toplamak için
yeşillikler arasında gezinmeye başladı. O sırada etraftan bir gök gürültüsü
sesi geldi. İrem baktı ki hava kararmış ve hafif bir rüzgâr esiyor. Hemen dedesinin
yanına koştu. Bir süre sonra yağmur hafif hafif atıştırmaya başladı. İrem çok
mutluydu. Böyle doğayla iç içe olmak ona tarif edilemez bir huzur veriyordu. Daha sonra akşamüzeri olunca hayvanları toparlayıp eve
döndüler.
Etiketler
Hikayeler